Garrincha...
1953 yılında, Brezilya Botafogo Takımı'nın sol beki Nilton Santos, kendisine hiç bitmeyecekmiş gibi gelen ve sürüm sürüm yerlerde süründüğü bir antrenman maçı sonrasında yöneticilere koşar, "Bu topal canavarı hemen takıma alın, bir daha sakın karşıma rakip çıkarmayın, yoksa halimiz harap!" der. Henüz yirmi yaşındaki topalın adı Manuel Francisco Dos Santos'tur ve saka kuşu demek olan 'Garrincha' lakabıyla anılacak, Santos'la birlikte 13 yıl top koşturacak, Brezilya'ya iki dünya şampiyonluğu kazandırdıktan sonra, futbol tarihine bütün zamanların 'Selaçao'su diye yazılacak ve bu unvanı yalnız Pele ile paylaşacaktır. Garrincha, resmen topaldır. Sağ dizi içeriye, sol dizi dışarıya dönük olup, ölçümlere göre sol bacağı diğerine göre tam altı santim daha kısadır ve gözlerinde de belirgin bir şaşılık vardır. Ancak Garrincha, o bacaklarla kimsenin koşamadığı gibi koşmakta, üstelik ne yana koşacağı anlaşılamamakta; aldığı topu sanki çarpık bacaklarında mıknatıs varmış gibi bırakmamakta ve onun ne yana vuracağını kestirmeye çalışan rakip futbolcular, şaşılığı dolayısıyla nereyi şavulladığını bir türlü görememektedirler. Yalnız fiziksel değil, ruhsal anlamda da gariptir Garrincha. Okumaz ve yazmaz, takım toplanıp taktik saptanırken, kendisinden dışarıya çıkıp ping pong oynaması istenir, çünkü hiçbir taktiğe uymak alışkanlığı yoktur; futbolu aklına estiği gibi, içgüdüleriyle oynamaktadır. 1958 Dünya Kupası'nın ilk iki maçında, Brezilya oynatmaz Garrincha'yı. Psikoteknik testleri geçememiştir ve 'dengesizliğine' güvenilmemektedir. Canavar saka, adını tarihe SSCB'ye karşı oynanan maçta yazar. Rus sol beki Boris Kuznetzov ve kaleci Lev Yaşin için karabasana dönüşen karşılaşmada, 'bilimsel' Sovyet futbolunu darmadağın eder Garrincha. 2-0 kazanılan maçtan sonra, İsveç'e atılan 5 golle Brezilya dünya şampiyonu ve çarpık bacaklı melek, yeryüzündeki tüm sol beklerin korkulu düşüdür. 1962 yılında, Pele sakatlanınca geminin dümenini ele alan ve iyice azan Garrincha, artık sol beklikle yetinmez ve tüm sahaya yayar egemenliğini. Çekoslovakya'ya karşı kazanılan 3-1'lik dünya şampiyonluğu sonrasında, tüm Brezilya, Manuel'in kısaltılmışı olan 'Mane' temposuyla dans etmektedir.Ancak Garrincha'nın özel yaşamı da bacakları gibi çarpıktır. Hamile bıraktığı için on dokuz yaşında evlenmek zorunda kaldığı Nair adlı karısından yedi kızı vardır ve bir gecekonduda yaşatmaktadır ailesini. Okumaz ve yazmaz olduğu için, kontratlarını zar zor imzalar ve sayıları bilmediğinden 'ücret' hanesini boş bırakır. En önemlisi, alkoliktir. Hep değerinin altında kazandığı parasını har vurup harman savururken, ülkenin ünlü şarkıcısı Elza Soares'e âşık olur. Elza da tutulmuştur çarpık bacaklı küçük sakasına. Tam 15 yıl sürer beraberlikleri, ama Elza'nın tüm uğraşları Garrincha'yı alkolden koparamaz.1966 Dünya Kupası'nda, sağ dizindeki menüsküsler alınan büyük oyuncu, yerlerde sürünmektedir. Kasap antrenörler, kortizon vuruşlarıyla oynatmaktadır hasta sakayı. Elza'nın kendisini terk etmesinden sonra, içki parası için kasaba takımlarına düşer. Ve 1982 yılının Noel gecesi, 49 yaşında, bir Rio sanatoryumunda kortizon ve alkolden harap gövdesi son soluğunu verirken, bir zamanlar yeşil çim sirklerinin neşesi olan bu acıklı palyaço, tek başınadır. Ancak Garrincha'nın yaşam öyküsü, Ruy Castro'nun yazdığı 'Yalnız Yıldız' kitabıyla ölümsüzleşmiştir.
Mine Kırıkkanat (Radikal)